İzlediğinizde; hemen çantanızı sırtınıza atıp yola çıkma isteğiyle dolup taşacağınız, içinizdeki gezgin ruhu ortaya çıkaracak 10 unutulmaz filmi derledik.
#1 Into the Wild (2007) – IMDb 8.1
Okulunun gözde öğrencisi Christopher McCandless, 1990 yılında mezun olduktan sonra biriktirdiği 24 bin doları bir vakfa bağışlar ve hayatının seyahatine çıkmaya hazırlanır. Orta gelirli bir ailenin oğlu olan Christopher’ın en büyük amacı Alaska’ya giderek oradaki vahşi doğayla iç içe yaşayabilmektir. Christopher çıktığı yolda hayatını değiştirecek birbirinden ilginç karakterle karşılaşacaktır.
#2 Before Sunrise (1995) – IMDb 8.1
Fransız yüksek lisans öğrencisi Celine (Julie Delpy) ile Amerikalı Jesse (Ethan Hawke), Budapeşte – Viyana treninde bir çiftin kavgası ile tesadüfen tanışırlar. Jesse, Celine’e, ertesi gün uçağa bineceğini ancak parası olmadığından sabaha kadar Viyana caddelerinde dolaşacağını söyler ve Celine’in kendisine eşlik etmesini ister. Viyana’da trenden inerler ve 14 saat boyunca hayatlarını derinden etkileyecek bir beraberliğe adım atarlar
#3 The Hangover (2009) – IMDb 7.7
Filmde arkadaşlarının düğününden iki gün önce bekarlığa veda partisi vermek için Las Vegas’a giden dört arkadaş, sarhoş oldukları parti gecesinin sabahında odalarında bir kaplan, tavuklar ve dolapta ağlayan altı aylık bir bebek ile uyanırlar. Ayrıca damat ortada yoktur. Bir gece öncesine dair hiçbir şey hatırlamayan üç arkadaş ip uçlarını takip ederek işlerin nerede kontrolden çıktığını bulmak zorundadırlar. En önemlisi de damadı bularak zamanında Los Angeles’a düğününe yetiştirmeleri gerekmektedir.
#4 The Motorcycle Diaries (2004) – IMDb 7.8
Küba devrimcisi Che Guevara, 1950’lerde henüz 23 yaşındayken motosikletle seyahate çıkar. Tüm Güney Amerika’yı en yakın arkadaşı Alberto Granado’yla birlikte gezer. İkili mezuniyetlerine kısa bir zaman kala kendilerine eğlence arar ve Arjantin, Şili, Brezilya ve Peru’yu kapsayan uzun bir maceraya çıkarlar. Başlangıçta birbirine paralel hedefleri olan ve güzel kızların peşinde olan Ernesto ve Alberto’yu, hayat bambaşka noktalara sürükler.
#5 Roman Holiday (1953) – IMDb 8.1

Saray protokollerine göre yaşamak zorunda olan Prenses Ann, Avrupa turunun yoğun temposundan sıkılmış, Roma’ya geldiklerinde nihayet yaşı gereği neşeli ve çılgın günler geçirmek istediğini kendine itiraf edebilmiştir. Bir gece çılgınlık yapıp kimseye haber vermeden saraydan ayrılan Prenses, bir bankta uyuyakalır. Genç kadının şansı yaver gider ve yardımsever bir adam onu kendi evine götürür; ancak bu durum genç kadına pahalıya patlayacaktır. Ülkenin en gözü açık gazetecilerinden biri olan Joe Bradley’in evinde kalan Prenses Ann, büyük bir habere manşet olmak üzeredir.
#6 Vicky Cristina Barcelona (2008) – IMDb 7.1
Nasıl New York City, Woody Allen’ın Manhattan’ının fonu olmuşsa, hayrete sürükleyici Barcelona kenti de Vicky ve Cristina’nın romantik serüvenlerinin sahnesine dönüşüyor. Bu iki genç Amerikalı İspanya’da bir yaz geçirirler ve gösterişli bir sanatçı (Javier Bardem) ve onun güzel fakat dengesiz eski eşi (Penélope Cruz) ile tanışırlar. Vicky (Rebecca Hall) evlenmek üzere olan muhafazakar bir kadındır. Cristina (Scarlett Johansson) ise cinsel serüvenlere açık özgür ruhlu bir kadındır. Kaderleri kesişen üç insan arasında doğan aşk ilişkisi kaotik sonuçlar doğuracaktır.
#7 The Darjeeling Limited (2007) – IMDb 7.2
Birbirine yabancı üç kardeşin (Owen Wilson, Adrien Brody ve Jason Schwartzman) babalarının ölümünün ardından Hindistan’da bir tren turuna çıkmalarını anlatıyor. Hayal ürünü olan uzun mesafe treni ‘Darjeeling Limited”ın ismi, belli ki Darjeeling Himalayan Railway’den alıntılanmış. Bu tren yolculuğu, birbirlerini tanıyıp yakınlaşmaya çalışan kardeşlerin çabalarının arka planını oluşturuyor.
#8 The Secret Life of Walter Mitty (2013) – IMDb 7.3
Ünlü “Life” dergisinde Negatif Portföy Müdürü olarak çalışan Walter gayet basit bir hayata sahiptir. İşi ile evi arasında geçen bu sıradan hayatındaki tek heyecanı ise dergide yeni çalışmaya başlayan Cheryl’e duyduğu sevgidir. Bu sevgiyi gizliden gizliye yaşayan Walter bir türlü Cheryl’e açılamaz. Kendini ona karşı basit biri olarak görür. Bu aşk bilmecesini çözmeye çalışan Walter daha büyük bir sorunla karşılaşır. Çalıştığı dergi satılmıştır ve yayın hayatına bundan sonra internet üzerinden devam edecektir. İşini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalan Walter’ın önündeki son görev derginin son sayısının kapağını çıkarmaktır. Ancak kapak fotoğrafının negatiflerinden biri eksiktir. Hayatını bu dergiye adamış olan Walter için üzerine düşen görevi yapma vakti gelmiştir. Kollarını sıvar, Cheryl’in de desteği ile kayıp olan negatifi bulmak için ünlü fotoğrafçı Sean O’Connell’ın peşine düşer ve birbirinden ilginç maceraların arasına dalar.
#9 Midnight in Paris (2011) – IMDb 7.7
Sonbaharda evlenecek olan Amerikalı nişanlı çift Gil ve Inez, Inez’in babasının iş gereği Paris’e gelmesini fırsat bilip, küçük bir tatil için bu gözde Avrupa şehrinin yolunu tutarlar. Başta her şey eğlence dolu bir Avrupa kentini gezmekten ibaretken, özellikle damat adayın Gil’in Paris caddelerinde gece yarısı yaşadığı gerçek üstü maceralar sadece onun değil tüm ailenin hayatını değiştirecektir.
#10 Easy Rider (1969) – IMDb 7.4
Filmde, uyuşturucu satışından kazandıkları parayı harcamak amacıyla motosikletleri ile Amerika’da gezinen iki hippinin, Wyatt (Peter Fonda) ve Billy’nin (Dennis Hopper), öyküsü anlatılmaktadır. Los Angeles’tan doğuya doğru yaptıkları bu özgürlük arayışı, alternatif bir yol filmi olmakla birlikte iki kahramanların Amerikan rüyasına ulaşma yolunda bilinmezlerle dolu destansı yolculuklarını anlatıyor. Film, paranoyanın, bağnazlığın ve şiddetin hüküm sürdüğü konformist Amerika’da idealist 60’ların çöküşüne tanıklık ediyor.