”Biliyorum ki bir çoğunu çok ıssız ve yıkık bulacaksınız fotoğrafların. Bazıları içinizde bir yeri kıpırdatacak. Kiminiz özlem duyacaksınız birçok şeye. Tam da hissettirmek istediğim bu çünkü. Yazları toplanıp oyunlar oynadığımız, komşu köylere düğünlere, söyleşilere gittiğimiz köylerimiz çok yalnız kışları. Karpuz tarlalarına geceleri macera olsun diye girdiğimiz amcalarımız çok daha yaşlı. Sokağın bir başında yollarını kesmeyelim diye beklediğimiz dedelerimiz öleli çok oldu. Kendi derelerini kurutan fabriklarda çalışan çocukluk arkadaşlarımız ekmek mücadelesinden başka bir şey düşünemiyor şimdi. Aslında kim olduğumuzu keşfettiğimiz, her bir yerinde çocukluğumuzu bıraktığımız, anneannelerimizi, babaannelerimizi emanet ettiğimiz toprakları çok yalnız bıraktık. Kendimizi büyük şehirlerde var etmeye çalışırken aslında en temiz, en biz halimizle var olduğumuz yerleri bir köşede öylece unuttuk.”
Fotoğrafçı Denef Huvaj; bir toplumun kültürüne fotoğraflarla ışık tuttuğu Çerkes Köyleri projesini bu sözlerle anlatıyor.
Kafkasya ve Anadolu’daki Çerkes köylerini gezen Huvaj, çektiği fotoğraflar ve aktardığı bilgiler ile bu köyleri tarihe not ediyor.
Çerkes Köyleri projesinin birkaç serisine birlikte göz atalım:
Maykop’a yüz elli km uzaklıkta, Büyük Şapsığ’dan arta kalmış olan dört köyden (Afıpsıpe, Penehes, Haştuk ve Pseytuk) biri. Yaklaşık bin 600 kişinin yaşadığı bu güzel köyün, kendi okulu, sağlık kurumu, soğuk ve sıcak su şebekesi, doğalgazı var.
Suriyede’ki iç savaştan sonra Adige Cumturiyetin’e dönen Çerkesler, Penexes’teki boş evlere yerleştirildiler. Bunun yanısıra köye yeni bir mahalle daha eklendi ve köylüler Suriyeli dönüş yapan çerkeslere toplamda on bir adet konut inşaa etti.
Kafkasya’dan, Soçi yöresinden gelen Dereköy’ün ilk kuruluşu 1864 yılında gerçekleşmiştir. 93 Harbi’nden/1878’den sonra köye gelip yerleşen Çerkesler de olmuştur.
Köyü Vıbıh (Убых) topluluğundan Adige/Çerkesler kurmuşlardır. Köyün Çerkesçe adı PŞEKAKOY’dur (Пшэкъакой). Köye daha sonraları da ‘Keçidere’ ya da daha yukarıdaki ‘Yörük Keçidere’den ayırmak için ‘Çerkes Keçidere’ de denmiştir.
Köye, sonunda yeni bir ad olarak, köyün orta yerinden geçen ırmaktan gelme olarak Dereköy adı verilmiştir.
3# Karaçalılık Köyü
Balıkesir’in, Bandırma ilçesine 32 km uzaklıktaki Köy’ün hala tam yapılandırılmış su, kanalizasyon şebekesi ve sağlık ocağı yok.
1960 yılında açılan ilk öğretim okuluna başlayan öğrenciler Türkçe yüzünden bir çok zorluk çektiler. Dışarıdan gelen öğretmenleriyle anlaşmakta zorlanıyorlardı. İçerden atkısını isteyen öğretmenlerine sırayla el feneri, şemsiye, sandalye taşıyan öğrenciler hala bir birleriyle dalga geçiyor. Herhangi bir kelimenin Türkçe’sini kullanamadıklarında okul kumbarasına bozuk para atıyorlardı, anlayamadıkları sorulara bakakaldıklarında ise sıra dayağından geçiyorlardı. Kimisi harçlıklarını tüketmemek için, kimisi cetvel cezasından bir an önce kurtulmak kısa sürede Türkçeyi öğrendi.
Denef Huvaj’ın Çerkes Köyleri projesinden daha fazla kare için cerkeskoyleri.com‘u ziyaret edebilir, Facebook sayfasını inceleyebilirsiniz.
Kaynak: Gezlist